|
|
 |
Yağmur, yine yağmur,
Hüznü kalbinde saklayan bulutların
Gözlerinden dökülen pırlantalar...
Ve sessiz
Derinliklerinde,
Mor menekşe kokulu sitemler,
Ürkekliğinde ıssız gecenin...
Kara gözlüklü evlerin
Camlarında titrek damlalar,
Oynaşıyor raksında,
Sinsice yaklaşan
Sırnaşık bir ölümün...
Yağmur, yine yağmur,
Gizemli aynasında gecenin
Saçlarını tarayan gönlümü,
Nemrut’un ateşinde
Serinleten damlalar...
Yağmur, yine yağmur,
Sineye çekilen acıların,
Bir nefeslik sigarayla
Dumanı havaya üfürülen ömrün,
Pişmanlık tezgâhında dokunan
Çile ipeğinden kumaşı...
Yağmur, yine yağmur,
Hüznü kalbinde saklayan bulutların
Gözlerinden dökülen pırlantalar...
Yağmur,yine yağmur...
|
|
|
 |
|
|